20 Ocak 2009 Salı

Profiterol

Profiterol (6 Kişilik)
Malzemeler
HAMUR MALZEMESİ
2/3 su bardağı un
6 çorba kaşığı margarin
2/3 bardak su
1/2 çorba kaşığı toz şeker
3 yumurta
ÇİKOLATALI SOS İÇİN
1 su bardağı şeker
3 çorba kaşığı kakao
1/2 bardak su3 çorba kaşığı margarin
KREMA MALZEMESİ
1 su bardağı süt
6 çorba kaşığı toz şeker
3 çorba kaşığı un
2 çorba kaşığı tereyağı
2 yumurta sarısı
1 çay kaşığı vanilya
1 paket krem şanti
Yemeğin Tarifi
HAMURUN HAZIRLANIŞI
Erimiş margarinin içerisine su ve toz şekeri katarak bir taşım kaynatın. Bu karışımın içine un atarak iyice karıştırın, 5 - 6 dakika kadar pişirmeye devam ederek hamurunuzu hazırlayın.Kabı ateşten alarak 3 yumurtayı içine kırın, iyice karıştırarak yumurtaları hamura yedirin.Elde ettiğiniz hamuru bir sıkma torbasına koyarak kuru bir fırın tepsisine ikişer parmak ara ile küçük yuvarlak hamurlar sıkın.Tepsiyi kızgın fırına vererek hamurlar kabarıp, üzerleri pembeleşinceye kadar aşağı yukarı 30 dakika kadar pişirin. Fırından aldığınız hamurları 10 dakika kadar dinlendirdikten sonra hamurları kırmadan bıçakla tepsiden çıkarın. Sıcakken enli kısımlarını kapak şeklinde kesin. Hamurları bir kenara ayırın.
KREMANIN HAZIRLANIŞI
Bir tencereye yumurta sarılarını, şekeri ve vanilyayı koyarak iyice karıştırın. Kaynar sütüazar azar ilave ederek karıştırmaya devam edin. Tencereyi ocağın üzerine koyun unu ilave ederek krema kıvamını alana kadar karıştırarak kaynatın. Son olarak tereyağını ekleyerek yeniden karıştırın.
ÇİKOLATA SOSU
Bir kaba kakao ve şeker koyarak iyice harmanlayın. Kakaolu şekere azar azar su ya da sütü kattıktan sonra kabı ateşe koyun. Karışım boza kıvamına gelinceye kadar karıştırarak pişirin.Sos koyulaşınca kabı ateşten alarak margarini katın, karıştırarak sosa yedirin.Hazırladığınız ağzı açık hamurların içine kremalar doldurarak kapaklarını kapatın. Kremalı hamurları bir servis tabağına dizin. Üzerlerine çikolata sosu dökün, hazırladığınız krem şantiyle sosun üzerini de süsleyin.

14 Ocak 2009 Çarşamba

Tarhana Çorbası

TARHANA ÇORBASI

Malzemeler
1 Çorba Kaşığı Margarin
1 Çorba Kaşığı Salça
1 Su Bardağı Tarhana
1 Çay Kaşığı Nane
Tuz
1 Çay Kaşığı Kırmızıbiber


Yemeğin Yapılışı
1 çorba kaşığı margarini tencereye alıp, eritin. 1 çorba kaşığı salçayı tencereye ekleyip yağda kızdırın. 5 su bardağı suyu ilave edin. Başka bir kabın içinde de, 1 su bardağı suya, 1 su bardağı tarhanayı ekleyip karıştırın.Kaynamakta olan tencerenin içine bu karışımı ilave edin. 15-20 dakika pişirin. 1 çay kaşığı nane ve 1 çay kaşığı kırmızıbiber ilave edip servis yapın.

E-OKUL VELİ BİLGİLENDİRME SİSTEMİ

E-OKUL VELİ BİLGİLENDİRME SİSTEMİ


25 Ocak 2008'den itibaren veliler, Milli Eğitim Bakanlığı'nın hazırlamış olduğu Veli Bilgilendirme Sistemi'ni kullanıp, öğrencilerinin TC kimlik ve öğrenci numaralarını girerek ders notlarını, devamsızlık bilgilerini, haftalık ders programlarını, aldıkları belgeleri (takdir, teşekkür... vb.), okudukları kitapları, davranış notlarını ve okulun duyurularını takip edebilecekler.

MEB'in bu iş için ayırdığı link ise şu şekilde:
http://e-okul.meb.gov.tr/Ilkogretim/Veli/iov00001.aspx
MEB'in sitesindeki duyuruya göre sistem ilk 5 saatte 517.000 kişi tarafından ziyaret edilmiş. Ayrıca duyuruda sistemin sadece karne döneminde değil sürekli açık olacağı ve velilerin öğrencileri her an izleyebileceği özellikle belirtilmiş.

10 Ocak 2009 Cumartesi

5.Sınıf Sosyal Bilgiler

5.SINIF SOSYAL BİLGİLER DERSİ 7.ÜNİTE (BİR ÜLKE BİR BAYRAK) ÇALIŞMA SORULARI
1. KONU: YASALAR
Soru 1: Bir toplum için kurallar niçin gereklidir?
Cevap 1: Kurallar, toplumda huzur, güven ve emniyetin sağlanabilmesi için gereklidir.
Soru 2: Yazısız kurallar nelerdir?
Cevap 2: Yazısız kurallar, gelenek görenekler ile ahlak ve görgü kurallarıdır.
Soru 3: Yasa nedir? Hangi kurum tarafından yapılır?
Cevap 3: Yasa, kamu yararını hedef alan ve insanlar arası ilişkileri düzenleten değerler sistemidir. Yasalar, Türkiye Büyük Millet Meclisi tarafından çıkarılır.
Soru 4: Anayasa nedir?
Cevap 4:Anayasa, devletin temel niteliklerini tanımlar ve vatandaşların hak ve özgürlüklerini belirtir.
Soru 5: Yasaların insanlar için faydaları nelerdir? Örnek verin.
Cevap 5: Yasalar, insanların güvenli ve mutlu yaşamalarını sağlar. Örneğin, trafik kurallarını belirleyen yasalara uymak, trafik kazalarını önler veya azaltır. Kapalı yerlerde sigara içmeyi yasaklayan yasaya uymak, insanları sigaranın zararlarından korur.
Soru 6: Yasalara uymamanın sonuçları nelerdir?
Cevap 6: İnsanların yasalara uymamaları, toplumda huzur ve güveni ortadan kaldırır. Ayrıca böyle davranan insanlar, devlet tarafından cezalandırılır.
Soru 7: Şu anda ülkemizde hangi anayasa yürürlüktedir?Cevap 7: 1982 Anayasası
Soru 8: Zaman geçtikçe anayasada değişiklikler yapılmasının nedeni nedir?
Cevap 8: Çünkü toplumun ihtiyaçları ve şartlar zamanla değişir. Ortaya çıkan yeni bir durum yeni yasalar gerektirebilir.
Kelimeler ve Kavramlar
Yasa:Kamu yararını hedef alan ve insanlar arası ilişkileri düzenleyip kolaylaştıran değerler sistemi
Anayasa: Devletin temel niteliklerini tarif eden ve vatandaşların hak ve özgürlüklerini belirten temel yasa.
2.KONU: MERKEZİ YÖNETİM
Soru 1: Devlet nedir?
Cevap 1: Bir ulusun egemenliği altındaki topraklarda kurduğu yönetim örgütüne devlet denir.
Soru 2: Yurttaş nedir?
Cevap 2: Devlete karşı sorumlulukları olan ve devletin sağladığı haklardan yararlanan bireylere yurttaş denir.
Soru 3: Türkiye’de devletin görevleri nelerdir? Örnekler verin.
Cevap 3: Türk ulusunun bağımsızlığını, ülkenin bütünlüğünü korumak, yurttaşlara sağlık, eğitim ve güvenlik gibi temel hizmetleri sunmaktır.
Soru 4: Türkiye’de il ve ilçelerde bulunan merkeze bağlı yönetim birimleri nelerdir? Bunların başında kimler bulunur?
Cevap 4: Türkiye’de merkeze bağlı yönetim birimleri iller ve ilçelerdir. İllerin başında vali, ilçelerin başında kaymakam bulunur. Ayrıca, il ve ilçelerde emniyet müdürlüğü, milli eğitim müdürlüğü gibi başka yönetim birimleri de vardır. Bunlar valiliğe ve ya kaymakamlığa bağlıdır.

7 Ocak 2009 Çarşamba

Domates Soslu Çorba

Domates Soslu Çorba

Malzemeler
1 Su Bardağı Kuru Fasulye
1 Çay Kaşığı Tuz
15 Adet Taze Fasulye
1 Adet Havuç
1 Adet Kabak
1 Çay Kaşığı Karabiber
8 Çorba Kaşığı Arpa Şehriye
Sos İçin
1 Adet Domates
3 Diş Sarmısak
2 Çorba Kaşığı Taze Fesleğen Yaprağı
4 Çorba Kaşığı Rendelenmiş Kaşar Peyniri
2 Çorba Kaşığı Zeytinyağı

Yemeğin Yapılışı
Ön hazırlık plarak 1 su bardağı kuru fasulyeyi bir gece önceden ıslatın. Süzüp büyük bir tencereye aktarın. Üzerini birkaç parmak geçecek kadar soğuk su ekleyin. Hızlı ateşte yarım saat kaynatın ve süzün.
Aynı tencereye 6-8 bardak sıcak su ekleyip yumuşamış kuru fasulyeyi, ayıklanmış ve küçük parçalar halinde kesilmiş taze fasulyeleri, havucu, kabağı ekleyin. Tuzunu ayarlayın. 1 çay kaşığı karabiberi ilave edin. Arpa şehriyeyi ekleyin. 10 dakika daha pişirin. Tencereyi ateşin üzerinden alın.
Sosu hazırlamak için kabuğu soyulmuş domatesi, sarmısağı, fesleğen yaprağını ve rendelenmiş kaşar peynirini blendıra aktarın. Blendırı çalıştırmaya başladığınızda zeytinyağını azar azar ekleyin. Çorbayı servis yapacağınız bir kaseye aktarın. Üzerine bu sosu gezdirip, sıcak servis yapın.

Matematik Nedir?

Matematik Nedir?

"Matematik Yaşamın Soyutlanmış Biçimidir." şeklinde yapılan tanım herhalde en gerçekçi ve geniş haliyle matematiği ifade eder. O halde matematik yaşam kadar eski, yaşamla birlikte gelişen, insanlık tarihi ile paralel bir gelişim gösteren bilim dalıdır. İnsanın insanlaşma sürecinde matematiğin gelişim seyri de izlenebilir. Bu boyutu ile belki de en eski bilim olup diğer bilimlerin de anasıdır.
Matematik bilimi ciddi bir iştir. Ama aslında asık yüzlü ve korku duyulan bir disiplin olmayıp, tersine yaşam gibi eğlenceli, neşeli ve insanı dinlendiren uğraş alanıdırda. Tüm dünyada bilgisayar oyunları, eğlence oyunları, satranç gibi, dama gibi oyun ve sporlar dahi matematiğe dayanmaktadır. Matematiği sevmek, bilmek ve onu yaşamda kullanmak insanı ayrıcalıklı yapar. O insana saygı duyulur, o insan sevilir.

Matematik Nedir?
Matematik, akıl yürütme ve problem çözme sanatı olup, sayılar ve geometrik şekiller gibi kavramların özelliklerini ve bunların arasındaki bağıntıları inceleyen bir disiplindir. Bilimsel olan her şey bir matematik formülasyon gerektirdiğinden Matematik, bilim ve teknolojinin vazgeçilmez aracıdır.

6 Ocak 2009 Salı

Çokgenler

Çokgenler:En az üç doğru parçasısnın,birer uçları ortak olacak şekilde birleştirilen geometrik şekile çokgen denir. Düzçokgenler:Düzgün çokgenler ise şekilleri hep aynı giden geometrik şekillere denir.Mesela baklavanın eşit sayıda kesilmesi

Zaman makinesi mümkün mü?

Zaman makinesi mümkün mü?



Zamanda yolculuk, edebiyatta ve sinemada sıklıkla işlenen konular arasında yer alır. Herbert George Wells’in klasikleşen “Zaman Makinesi” kitabı da “Geleceğe Dönüş” filmleri de aynı konuyu işlemişlerdir. Ancak acaba zamanda yolculuğun bilimsel bir temeli var mı? ABD’li bilimadamı Prof. Ronald Mallett, bunun mümkün olabileceğini söylüyor.


Prof. Mallett, “Zaman Gezgini” adlı bir kitap kaleme alarak zamanda yolculuk hayaline ulaşma mücadelesi ile geçen hayatını da anlattı.

1950’lerde New York’un Bronx ilçesinde yetişen Mallett, o yıllarda da zaman yolculuğu konusuyla çok yakından ilgiliymiş. Ronald Mallett, babası ani bir kalp krizinden öldüğünde sadece on yaşındaymış. Onu avutan tek şey, bilim kurgu imiş. Ronald Mallet o yıllarla ilgili olarak şunları söylüyor: “Babamın ölümünden bir yıl sonra Herbert George Wells’in “Zaman Makinesi” kitabı elime geçti. Beni depresyondan kurtaran şey oydu. Çünkü bana ilham vermişti. Şunu düşünüyordum: Eğer bu kitaptaki gibi bir zaman makinesi yaparsam, geçmişe dönebilecektim; geçmişe dönersem de babamı yeniden görebilecek, başına gelecekler konusunda onu uyarabilecek ve belki de onu kurtarabilecektim. Bu yüzden de bu iş bende bir takıntıya dönüştü.”

Aradan 50 yıl geçti ve Mallett bilimsel alanda derinleşti. Şu anda Connecticut Üniversitesi’nde Fizik Profesörü.

Yıldızlar ve gezegenler gibi büyük nesnelerin hem uzayı hem de zamanı bükebildikleri biliniyor. Prof. Mallett ve diğerleri içerdiği enerjiden dolayı ışığın da böyle olduğuna, onun da uzay-zaman döngüsünü bükebileceğine inanıyor.

Buna göre, çok güçlü bir lazer halkası oluşturulup bu ışık girdabının içine nesneler -ya da bir gün belki bir insan- konulduğunda, makinenin içindeki görüntüyü zaman içinde geriye veya ileriye doğru izlemek mümkün olabilecek.

“Niyetimi uzun süre gizledim”
Prof. Mallett, “Göreceğiniz şey, içinde kesişerek devasa bir ışık tüneli oluşturan lazer demetlerinin bulunduğu bir silindir olacak. Bir ışık girdabının çevresinde döndüğü bir tünel hayal edin.” diyor.

Zamanda yolculuk aslında fazlasıyla bilim kurgu kokan bir kavram. Bu nedenle Dr. Mallet, rakiplerince dalga geçilmemek için gerçek niyetini uzun süre gizlemiş.

Ancak bir yazar ve astronom olan Dr. David Whitehouse, bilim dünyasının Mallett gibilere ihtiyacı olduğunu söylüyor ve “Ayrıca yanılmak da evreni araştırmanın bir parçasıdır” diyor.

Bununla beraber bu çalışmanın işe yaramayacağını söyleyenler de az değil. “Öyle ise neden günümüz de gelecekten gelen ziyaretçilerle dolu değil” diye soruyorlar. Bu noktadan itibaren ise “büyükbaba paradoksu” başlıyor.

David Whitehouse “Örneğin zamanda geri gidip büyükbabanızı ya da babanızı öldürseydiniz, siz varolmayacaktınız. Zaman çizgisini değiştirmek bir paradokstur. Bu noktadan itibaren de insanlar zaman yolculuğunun imkansız olduğunu söyleyenler ile evrenin tüm olasılıklara göre parçalara bölünebildiğini söyleyenler arasında ikiye ayrılıyor.” diyor.

Prof. Mallett artık babasıyla görüşemeyeceğini kabul etmiş. Işık girdabını tamalamayı başarsa bile, makinenin ilk çalışmasında kendisini istediği kadar geriye götüremeyeceğini söylüyor. Ancak zaman yolculuğunun bir gün gerçekleşeceğinden emin. Mallett şunları söylüyor:
“Hangimiz geçmişimizde birşeyleri değiştirmek istemedik? Acaba neler olurdu bunu yapabilseydik? Sevdiğim kişiye “o arabaya binme” veya “o uçakla gitme” diyebilseydim nasıl olurdu? Bence bu durum, geçmişi değiştirme ya da daha sonra neler olacağını, yüz yıl, iki yüz yıl sonrasında yaşanacakları bilme arzusu hepimizin içine işlemiştir. Bu bence çok temel bir arzudur

Garip

Uzaydaki kayıp madde bulundu

Şimdiye kadar uzayda varlığı biliniyordu, ancak nerede olduğu belli değildi.
Astronomlar, şimdiye kadar uzayda varlığı bilinen, ancak nerede olduğu bilinmeyen kayıp maddenin yerini belirledi.The Astrophysical Journal dergisinde yayımlanan çalışmaya göre, kayıp maddenin yeri, dünya etrafındaki yörüngesinde dönen Hubble uzay teleskopu ve Amerikan Ulusal Havacılık ve Uzay Dairesinin (NASA) "Far Ultraviolet Spectroscopic Explorer" (FUSE) uydusu tarafından bulundu. Bilim adamları, bilinen maddenin dışında, uzayda bir yerde, görülebilen galaksiler ve yıldızları meydana getiren daha fazla madde olduğuna inanıyor, ancak yerini bilmiyorlardı. Evrenin bir yerinde sadece görünmeyen baryonik madde, yani atomları meydana getiren nötron ve protonlar değil, aynı zamanda büyük mikdarda görülebilen "kara" madde de bulunuyor. Astronomlar, şimdi bu yeri bilinmeyen baryonik kayıp madde kütlesinin yaklaşık yarısının yerinin, Hubble ve FUSE tarafından belirlendiğini bildirdiler.Yeri belirlenen kayıp maddenin, galaksiler arasındaki boş uzaya, aşırı ısınmış oksijen ve hidrojen olarak yayıldığı sanılıyor. Colorado Üniversitesinden Mike Shull, "Şimdi evrenin omurgasını meydana getiren, ağ benzeri bir yapının hatlarını gördüğümüzü düşünüyoruz" dedi.Belirlenen maddenin "bir örümcek ağına" benzediğini belirten Shull, "Bizim gördüğümüz şey örümceğin çekim gücünün yarattığı şey. Çok ince. Bir kısmı çok sıcak, neredeyse bir milyon derece sıcaklığında bir gaz" dedi.Burada devreye kara maddenin girdiğini ve gazı ısıttığını kaydeden Shull, "Kara maddenin çekim gücü var. Bu gazı içeri çekiyor ve bu da bizim sonik bomba dediğimiz şeye, şok dalgalarına yol açıyor. Bu şok, gazı bir milyon dereceye kadar ısıtıyor. Bu da maddenin görünmesini daha da zorlaştırıyor" diye konuştu. Shull ve arkadaşları, bu hidrojen ve oksijen ağlarının görülebilir ışık içinde görülemeyecek kadar çok sıcak, X-ray'lerde görünmek için ise çok soğuk olduğunu kaydettiler. Oksijen atomlarının küçülmüş, iyonlaşmış biçimlerde olduğunu belirten Shull, 8 elektrondan beşinin kaybolduğunu ve bunun mor ötesi bir ışık tayfı yaydığını, Hubble ve FUSE'un üzerindeki cihazların bu tayfı yakalayabildiklerini söyledi.Galaksilerin maddenin bu ince lifleri üzerinde vücut bulduğunu belirten Shull, "Dolayısıyla geniş bir ölçekte galaksilerin dağılımına baktığımızda bunların tek biçimli olmadığını görüyoruz. Galaksiler, yapraklar ve lifler boyunca dağılmışlar" dedi. Araştırmacılar, bu yapılar içindeki bazı cüce galaksilerin veya başka bir deyişle madde demetlerinin galaksiler oluşturabileceklerini belirtiyor.

1 Ocak 2009 Perşembe

Fotosentez

FOTOSENTEZ NEDİR: Klorofilli canlıların güneş enerjisini klorofilleriyle tutup, dışarıdan su ve karbondioksit alarak hücrelerinde besin(glikoz) ve oksijene dönüştürmesi olayıdır.


FOTOSENTEZ'in ÖNEMİ
1.Fotosentez güneş enerjisini besinlerin kimyasal bağlarındaki enerjiye dönüştüren bir tepkimedir.2.Fotosentezle üretilen besin tüm canlılara besin kaynağı olur.3.Fotosentezle, çevredeki kirli hava(karbondioksit) ortamdan alınıp yerine temiz hava (oksijen)bırakıldığı için çevreyi iki defa temizleyen bir olay gerçekleşmiş olur.

5. Sınıf Maddenin Değişimi ve Tanınması

MADDENİN DEĞİŞİMİ VE TANINMASI
Yağmur niçin yağar ?Sıcak havalarda yağmur yağarken soğuk havalarda kar yağmasının nedeni nedir ?Yağan yağmur ve kar sularına ne oluyor ki yerler kuruyor ?Yağan yağmur suları ve eriyen kar sularının bir kısmı toprak tarafından emilir, bir kısmı akarsulara karışır, bir kısmı da çukur yerlerde su birikintisi oluşturur. Güneş çıktığında toprak kurur, su birikintileri giderek küçülüp kaybolur.Yeryüzündeki sular küçük damlacıklar halinde havaya karışır. Bu damlacıklara su buharı diyoruz. Suyun küçük damlacıklar halinde havaya karışmasına buharlaşma diyoruz.Havadaki su buharını, soğuduğu zaman su damlacıkları hâlinde görebiliriz.Su buharının su damlacıkları hâlinde görülmesine yoğunlaşma denir.YAĞIŞLAR NASIL OLUŞUR ?Yeryüzündeki sular ,Güneş’in etkisiyle buharlaşır ve yükselir. Yükseklerde bulunan soğuk hava Su buharını çok küçük su damlacıklarına ya da buz kristallerine dönüştürerek bulutlar oluşur. Küçük ve yere düşmeyecek kadar hafif olan su damlacıkları havanın etkisiyle gökyüzünde dolaşır. Su damlacıkları birleşerek büyüyüp ağırlaştığında yağmur olarak yere iner.




Yüksek bulutlardaki su damlacıkları, soğuk havanın etkisiyle minik buz taneciklerine dönüşür. Bunlar, birleşerek yeterli büyüklüğe ulaştığında kar taneleri şeklinde yeryüzüne düşer.

Yağmur damlaları fırtına nedeniyle donar. Yere doğru inerken hava akımları bunları bir aşağı bir yukarı sürükleyerek daha büyük buz parçaları hâline getirir. Ağırlaşan buz parçaları yere düşer. Buna dolu denir.Havadaki su damlacıkları yeryüzüne yakın yerde soğuduğu zaman sis oluşur.Havadaki su buharı, taş toprak ve yaprak gibi soğuk katı maddeler üzerinde gece yoğunlaşarak su damlacıklarına dönüşür. Bu damlacıklara çiy denir. Daha çok ilkbahar ve yaz mevsimlerinde sabah erken saatlerde görülür.

Havadaki su buharı, çok soğuk ilkbahar ve sonbahar gecelerinde donarak katılaşır. Toprak ve bitkiler üzerinde kar katmanı oluşur. Buna kırağı denir.
DOĞADA SUYUN DOLANIMI
Yeryüzündeki sularda, güneş enerjisinin etkisiyle sürekli buharlaşma olur. Atmosfere yükselen su buharı, atmosferin soğuk tabakalarında yoğunlaşarak yağmur, dolu, kar şeklinde tekrar yeryüzüne döner. Bu olaya suyun doğal dolanımı denir.Yeryüzündeki suların buharlaşması ile yoğunlaşması arasında bir denge vardır.Tabiatta suyun dolaşımı ve sürekliliği, güneş enerjisi ile sağlanır. Çünkü buharlaşma ve yoğunlaşmanın gerçekleşmesi için ısınma – soğuma gerekir.Bulutlar nasıl oluşur ?Buharlaşma ile yoğunlaşmanın oluşmasını sağlayan temel şart nedir ?Havadaki su buharının yoğunlaşması sonucunda gerçekleşen yağış türleri nelerdir ?Doğadaki su dolanımını resim üzerinde açıklayınız.Enerji Kaynağı Güneş
Güneş ışınları aniden yok olursa Dünya’ya neler olur ?Güneş, merkezinde meydana gelen patlamalar sonucunda büyük miktarlarda enerji üretir. Ürettiği enerjinin büyük bir kısmı uzayda kaybolur. Bu enerjinin çok az bir bölümü ısı ve ışık olarak Dünya’ya gelir. Güneş Dünya’mızdaki hayatın devamını sağlar. Işığı,bitkilerin besin ve oksijen oluşturmasını sağlar. Isısı atmosferi ısıtır, buharlaşma ve yoğunlaşmayı sağlar. Yeryüzündeki bir çok enerjinin kaynağıdır. Güneş ışınları, yeryüzündeki suları ısıtır ve buharlaştırır. Su buharları yoğunlaşarak yağmur, kar,dolu olarak tekrar yeryüzüne iner. Akarsuları oluşturur. Güneş enerjisini elektrik enerjisine çeviren piller yapılmıştır. Bu piller, hesap makinesi ve saat gibi araçlarda kullanılır. Bitkiler enerjisini üretmek için güneş enerjisinden yararlanır.Güneş enerjisi, güneş panelleri yardımıyla toplanarak ısıya dönüştürülür ve bu yolla sıcak su sağlanıp konutlar ısıtılır ve sıcak su ihtiyaçları karşılanır. Yakıt olarak kullanılan odun, kömür ve petrolden elde edilen ısı enerjisinin kaynağı da Güneş’tir.Isınan hava genleşir ve yükselir. Sıcak ve soğuk havanın yer değiştirmesiyle rüzgâr oluşur. Rüzgâr gücü ile elektrik üretilir. Bunu sağlayan güneş enerjisidir.Güneş enerjisi, ışınlar hâlinde yayılır. Katı, sıvı ve gaz maddelerin üzerine düşerek ısınmalarını sağlar. Kış mevsiminde güneş ışınları Dünya’ya yeterince dikgelmez. Kışın havaların ve suların soğuk olmasının nedeni budur. Sıcaklığı farklı olan maddeler birbirine temas ederse, sıcaklığı yüksek olan maddeden düşük olan maddeye doğru ısı akar. Isı alışverişi, her iki maddenin sıcaklığı eşit olduğunda sona erer.YAKITLARBulunduğumuz ortamı ısıtmak için hangi araçları kullanırız ?Isıtmada kullandığımız araçlardan nasıl ısı elde ederiz ?Bulunduğumuz ortamların ısınmasını sağlamak için soba, kalorifer gibi araçlar kullanırız. Bu araçlar yakıtların yanmasıyla ısı verir. Yakıtların yanması için oksijene ihtiyaç vardır. Oksijen olmadan yakıtlar yanmaz. Bazı yakıtlar doğada olduğu şekliyle bazıları da işlendikten sonra kullanılır. Linyit doğal olarak, petrol ise işlendikten sonra yakıt olarak kullanılır. Yakıtlardan sağlanan enerji; ısıtma,aydınlatma bazen de nesneleri hareket ettirme amacıyla kullanılır.FOSİL YAKITLARFosil yakıtlar, çürüyen tarih öncesi bitki ve hayvanlardan milyonlarca yılda oluşmuş, kömür, petrol ve doğalgaz gibi yakıtlardır. Fosil yakıtlar yenilenebilir kaynaklar değillerdir.Isı enerjisi elde etmek için kullandığımız yakıtların büyük bir kısmı fosil yakıtlardır. Fosil yakıtlar ; birikmiş güneş enerjisinin depo edilmiş şeklidir. Bitki ve hayvanların kalıntılarıyla oluşur. Oluşumları milyonlarca yıl sürer. Genellikle kaya katmanlarının altında sıkışmış ve gömülmüş olarak bulunur. Kömür, bataklıklardaki bitkiler ve bitkisel atıklardan oluşur. Kömürlerin oluşması milyonlarca yıl sürebilir.Petrol, hayvan ve bitki atıklarından oluşmuştur. Karaların hemen altında ya da deniz altındaki yataklarda bulunur.Doğal gaz da petrol gibi karaların altındaki boşluklarda ya da deniz altında bulunur.
Yakıt olarak kullanılan odun, bitkilerden elde edilir. Bitkiler büyümeyi, gelişmeyi ve besin yapmayı güneş enerjisi ile gerçekleştirir. Bu enerjiyi depo eder. Odun yakıldığında bu enerji, ısı enerjisine dönüşür.Fosil yakıtlar nasıl oluşmuştur ?Fosil yakıtlar hangi amaçla kullanılır ?Fosil yakıtlar nasıl çıkarılır ve taşınır ?Fosil yakıtlar tükenir mi ? Fosil yakıtlar nasıl kullanılmalıdır ?YAKIT ÇEŞİTLERİ
Katı Yakıtlar : Odun, kömür.Sıvı Yakıtlar : Benzin, mazot, gaz yağı ve fuel-oil.Gaz Yakıtlar : Ham petrolden üretilen sıvılaştırılmış petrol gazı (LPG) , doğal gazIsı Cisimleri Hareket Ettirir

Yakıtların oksijenle birleşerek yanması sonucunda oluşan ısı enerjisi harekete dönüşebilir. Yediğimiz besinler enerji verir. Besinlerden sağladığımız bu enerji ısı enerjisidir.Otomobiller; yakıtın motorda yanması sonucu oluşan ısı enerjisi ile hareket eder.ISI : Isı bir enerjidir. Diğer enerjilere dönüşebilir. Isı birimi joule (jul) olup kısaca ( j ) ile gösterilir.SICAKLIK : Sıcaklık bir enerji türü değildir. Birimi celsius (selsiyus)’tur. C ile gösterilir ve termometre ile ölçülür.Günlük hayatta ısı enerjisi birimi olarak kalori de kullanılır. Kısaca ( cal ) ile gösterilir.ISINMA – SOĞUMAIsının maddeler üzerindeki en belirgin etkisi ısınma ve soğumadır. Isınan maddelerin sıcaklığı artar, soğuyan maddelerin sıcaklığı azalır.Yazın elektrik ve telefon telleri sarkar, kışın ise gerginleşir. Bunun nedeni tellerin ısınması ve soğumasıdır.Maddeler ısıtıldıkça genleşir, hacmi büyür. Bu duruma genleşme denir. Katılar, ısıtıldıklarında az genleşir.Sıvılar, ısıtıldıklarında katılardan fazla genleşir.Gazlar, ısıtıldıklarında katılardan ve sıvılardan daha fazla genleşir. ısınma ---------->BÜZÜLME GENLEŞME < ---------- soğumaMaddeler soğutulduğunda hacmi küçülür.Maddelerin hacimce küçülmesine büzülme denir.Katılar, sıvılara göre daha az büzülür. Gazlar ise hem katılardan hem de sıvılardan daha fazla büzülür.Genleşme ve büzülme birbirinin tersidir.Her maddenin genleşme oranı farklıdır.Bazı maddeler az, bazı maddeler çok genleşir.Çok genleşen madde çok büzülür, az genleşen madde az büzülür.Genleşme ve Büzülmenin Olumsuz EtkileriKatı cisimler ısıtılır ve aniden soğutulursa çatlayıp kırılabilir.Metal ve metalden yapılmış cisimler, ısı aldıklarında genleşir. Böyle cisimler, genleşmek için uygun yer bulamazsa eğilip bükülür, kırılır.Genleşme oranı dikkate alınmadan çekilmiş elektrik ve telefon tellerinden kışın kopmalar,yazın sarkmalar görülür.Demir yolu rayları, ısının etkisi düşünülmeden döşenirse eğilip bükülür ve kazalara neden olur.Genleşme ve Büzülmenin Olumlu EtkileriSıcaklığı ölçmek için kullandığımız termometreler, sıvıların genleşmesinden yararlanılarak yapılmıştır.Genleşme oranı farklı iki metalin kullanıldığı metal çiftlerinden yararlanarak termostat yapılır. Termostat, buzdolabının istenilen sıcaklıkta kalmasını sağlar.Elektrikli fırınlarda, ütülerde sıcaklığı; kalorifer kazanlarında suyun sıcaklığını istenilen düzeyde tutmak için de termostat kullanılır.Kapağı sıkışmış şişe ve kavanozlar, maddelerin genleşmesinden yararlanılarak kolayca açılabilir.Sıvılar, ısıtıldığında ya da bulundukları ortamdan ısı aldığında buharlaşarak gaz hâline geçer. Sıvı, buharlaşırken ortamdan ısı alır. Bulunduğu ortamı soğutur. Bu olaya buharlaşma denir.Gaz hâlindeki su buharı soğutulduğunda, sıvı hâle gelmesine yoğunlaşma denir. Gaz yoğunlaşırken ısı verir. Ortamı ısıtır. Buharlaşma ile yoğunlaşma birbirinin tersidir. Yıkanıp dışarıya asılan çamaşırlar, yaz mevsiminde daha çabuk kurur. Kış mevsiminde ise daha yavaş kurur.Yaz mevsiminde yağmurların oluşturduğu su birikintileri kısa sürede buharlaşarak kurur, diğer mevsimlerde ise bu süreç daha uzundur.Bu durumlar bize, sıcaklıkla buharlaşma arasında ilişki olduğunu gösterir.K A Y N A M AAldığı ısı nedeniyle, sıvı maddelerin yüzeyinde yavaş yavaş buharlaşma başlar. Isınmakta olan sıvının sıcaklığı yükselirken buharlaşma devam eder. Sıvı belirli bir sıcaklığa ulaşınca yüzeye doğru kabarcıklar oluşur. Sıvının her tarafından buharlaşma başlar. Sıcaklık sabit kalır. Sıvının sıcaklığının sabit kalarak buharlaşmanın hızlı bir şekilde devam etmesine kaynama denir.

KAYNAMA
BUHARLAŞMA
Belli bir sıcaklıkta olur.
Sıvının her tarafında ve hızlı olur.
Ortamdan ısı alarak gerçekleşir.
Her sıcaklıkta olur.
Sıvının yüzeyinde ve yavaş olur.
Ortamdan ısı alarak gerçekleşir.
Sıvı hâldeki saf maddeleri ısıttığımızda sıcaklık yükselir. Sıcaklık, belli bir noktaya geldiğinde ısı verilmesine rağmen değişmez. Isı almaya devam eder. Sıvı kaynamaya başlar ve sıcaklığı sabit kalır. Bu sıcaklığa kaynama noktası denir.Her saf maddenin kaynama sıcaklığı farklıdır.Ortam ve koşullar değişmedikçe bir saf maddenin kaynama sıcaklığı her zaman aynıdır.Saf maddeler kaynama sıcaklığına göre ayırt edilebilir.Bilim adamları, kaynama sıcaklığını test ederek bir maddenin saf olup olmadığını ve türünü belirlerler. ERİME VE DONMAİlkbahar ve yaz mevsimlerinde bazen dolu, kış mevsiminde kar yağar. Soğuk havalarda ise yeryüzündeki su birikintileri buz hâline gelir. Kar, dolu ve buz, suyun katı hâlidir.Dolu, kar ve buz ısının etkisiyle eriyerek tekrar su hâline gelir.Suyun buz hâline gelerek katılaşmasına donma, buzun su hâline gelmesine erime denir. Katı bir madde erirken bulunduğu ortamdan ısı alır.Sıvı bir madde donarken bulunduğu ortama ısı verir.Saf maddelerin erime ve donma sıcaklığı aynıdır. Saf bir madde hangi sıcaklıkta eriyorsa o sıcaklıkta donar.YOĞUNLUK (BİRİM HACİM KÜTLE)

Maddelerin suda yüzmelerinin ya da batmalarının nedeni ağır ya da hafif olmalarından değildir. Ağır olan koca bir tomruk, su üzerinde yüzerken hafif olan küçük bir taş hemen batar. Bunun nedeni maddenin boyutlarına göre ağır ya da hafif olmasıdır.
Suda yüzme – batmanın tek başına kütle ya da hacimle ilgisi yoktur. Her ikisi ile birden ilişkisi vardır.Cismin kütlesi büyük, hacmi küçük olursa batar.Bir cismin suda batması için daha ağır olması önemli değildir. Maddenin yoğun olması önemlidir.Suda batan madde, yüzen maddeden daha yoğundur.Her maddenin yoğunluğu, 1 ml hacmindeki kütlesi tartılarak bulunur.Maddenin 1 ml hacmindeki kütle miktarı yoğunluk ya da birim hacim kütle diye tanımlanır.
Her maddenin birim hacim kütlesi farklıdır. Aşağıdaki tabloda bazı maddelerin birim hacim kütlesi verilmiştir.Bunu hep birlikte inceleyelim.

Madde
Birim hacim kütle (g/ml)
Su
1
Hava
0,0013
Zeytinyağı
0,9
İspirto
0,8
Buz
0,9
Alüminyum
2,7
Bakır
8,9
Benzin
0,7
Demir
7,8
Gümüş
10,5
Altın
19,3
Genellikle maddelerin, sıcaklıkları arttıkça hacimleri genişler. Maddelerin katı hâlleri sıvı hâllerinden daha yoğundur.Su donarken yoğunluğu azalır, buz su üstünde yüzer.
YOĞUNLUK NİÇİN ÖNEMLİDİR ?Tek katlı binalar yoğunluğu az olan ahşap, tuğla, kerpiç gibi malzemeler kullanılarak yapılabilir.Çok katlı binaların yapımında kullanılan malzemelerde ise dayanıklılık, fazla yük taşıma gibi özellikler aranır. Bu nedenle çok katlı binaların yapımında demir, çelik gibi yoğunluğu fazla olan malzemeler kullanılır.Uçakların kolayca uçabilmesi için uçak yapımında demir yerine alüminyum kullanılır. Çünkü yoğunluğu demirden az olan alüminyum, ayrıca demire göre daha hafif ve daha dayanıklı bir maddedir.

Çam Kurabiyesi

Malzemeler
125 gr Margarin
2/3 Su Bardağı Pudra Şekeri
1 Adet Yumurta Sarısı
1 Paket Vanilya
2 Su Bardağı Un
1 Çorba Kaşığı Kuş Üzümü
Yemeğin Tarifi
Ön hazırlık olarak fırını 160 derecede ısıtın.Yağ, şeker, yumurta sarısı ve vanilyayı küçük bir kapta karıştırın. Hafif bir krema kıvamına gelene dek mikserle çırpın.Unu eleyerek kaba alın. Küşüzümlerini ilave edin. Yumuşak bir hamur haline gelene dek karıştırın. Hafifçe unlanmış bir zeminde yumuşak hareketlerle yoğurun.Hamuru ikiye bölün. Hamurun yarısını iki yaprak yağlı kağıdın arasına koyun. İnce bir hamur haline gelene dek açın. İkinci hamuru da aynı şekilde açın. 20 dakika buzdolabında dinlendirin.Şekilli kalıplar kullanarak hamuru kesin. Fırının en üst rafında 20 dakika pişirin. Çıkarttıktan sonra 5 dakika tepsinin içinde bekletin. Daha sonra tepsiden alıp, servis yapın.